Ana içeriğe atla

İSTANBUL'UN FETHİ İLE İLGİLİ KEHANETLER


Bizi instagram adresimizden takip edebilirsiniz. "@tarihinicinden4" takip etmeyi unutmayın!!!
     Pek çok kaynaklarda İstanbul'un Fethi ile ilgili  kehanetlere ratlamak mümkündür. Bazılarının kaynağı İslam kaynaklarına bazılarının ise  Evliya Çelebi gibi yazarlara dayandırılmaktadır. Fetih ile ilgili en bilinen anlatılardan başlayarak bunlara kısaca değinicez.
HZ. MUHAMMED'İN HADİSİ
    İstanbul'un kuşatılmasına ilişkin Hz. Muhammed'in hadisleri önemlidir. Bunlardan birincisine göre, Hz. Muhammed bir sohbet sırasında "Bir yanı karaya, iki yanı denize bakan bir şehirden bahsedildiğini hiç durdunuz mu? Bu şehir İshak'ın 70.000 torunu tarafından zaptolunmadan kıyamet kopmayacaktır. Onlar şehrin tabyalarına yaklaşırken silahlarıyla, mancılıklarıyla değil, yalnız 'La İlahe İllallah' ve 'Allahu Ekber' sözleriyle savaşacaklardır. O zaman şehrin denize bakan yanlarından biri yıkılacak, öbürü de sonra düşecektir. Nihayet kara tarafındaki surlar da düşecek ve galipler şehre girecektir."
HZ. MUHAMMED'İN İSTANBUL'UN FETHİ İLE İLGİLİ HADİSİ /AYASOFYA CAMİ BAHÇESİ
     Hz. Muhammed, İstanbul'un Müslümanlar tarafından fethedilen yerler arasına gireceğini şöyle bildirir: " Elbette İstanbul fethedilir, orayı fetheden askerin başındaki emir, ne de güzel emirdir ve bu asker ne de güzel askerdir." Bu hadisler Arapları oldukça etkilemiş ve tam 7 kez  İstanbul'u kuşatmışlardır. 7 yıl süren bir kuşatma sırasında ise Hz. Muhammed'in bayraktarı Hz. Eyüp şehit olmuş ve surların altında sonradan yeri kaybedilen bir yere gömülmüştür. Akşemseddin'e rüyasında görünen Hz. Eyüp gömülü olduğu yeri bildirmiş ve bu rüya askerin gayretini artırarak İstanbul'un fethedilmesine yardımcı olmuştur.
HACI BAYRAM VELİ'NİN KEHANETİ
    Hacı Bayram Veli ile Sultan II. Murat arasında geçen bir konuşmanın şöyle olduğu söylenir: Bir gün otururlarken II. Murat, Hacı Bayram Veli'ye, "Ya Hazret! Gece gündüz düşünür dururum, şu Konstantiniye'nin fethi bu fakire müyesser ola mı dersiniz?" diye sormuş. Hacı Bayram Veli şöyle cevap vermiş: "Hayır. O fethi ne sen, ne ben göreceğiz. Şu köse ile şu oğlancığa nasip olsa gerektir." Köse dediği, orada bulunan öğrencisi Akşemseddin, oğlancık dediği de henüz çocuk yaşta olan Fatih Sultan Mehmet.
FETİH HELVASI
   Evliya Çelebi'den öğrendiğimize göre: Fatih Sultan Mehmet Manisa'dayken, Fransızlar Akka Kalesi'ni ele geçirmiştir. Fatih'i teselli eden Akşemseddin, "Üzülmeyin Padişahım, kafirlerin bu Akka Kalesi'nden aldığı ganimet, helvadan ibarettir. İstabul'u fethettiğinde helva yersin" diyerek İstanbul'un fethini önceden haber verir.
TUZ BABA
   İstanbul'un ünlü evliyalarından olan Tuz Baba, İstanbul'un fethi sırasında tuz kıtlığı çeken orduya "Ben size tuz bulacağım" diye ortaya atılan genç bir askerdir. Eline aldığı taş bir havanla toprağı döve döve incelterek tuz haline getirir. Böylece, İstanbul ele geçirilene kadar ordunun tuz ihtiyacını tek başına karşılar. Fatih'in bu kerametinden ötürü tuzcubaşı yaptığı Tuz Baba'nın kendi adını taşıyan cami ve türbesi, Beşiktaş sırtlarında yer alır. Rivayete göre Tuzcu Baba bulunduğu mahalleyi her türlü felaketten korumaktadır.
VEDUD SULTAN OLAYI
   Bu olayla ilgili çok farklı anlatımlar vardır. Burada en sık anlatılanı yazacağım. Vedud Sultan adında bir kişi "İstanbul ele geçirilmesin" diye dua edermiş. Bu olayı kuşatmanın 3. günü duyan Fatih'e, Akşemseddin, "Üzülmeyin. İstanbul'u fethedeceğinizi size daha önce bildirmiştim. Fakat surların içinde Şeyh Maksud'un halifelerinden  Vedud adında bir kişi vardır. O ölmeyince bu surların düşmesi imkansızdır. Ama elli güne ölür"der.
  Kuşatmanın 53. gününde Vedud Sultan'ın ölüm haberi gelir. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'a girdikten sonra Ayasofya'yı gezerken, Terleyen Sütun tarafında ışıkların parladığını görür. Işıkla kaplı beyaz bir bedenin kıbleye dönük halde yattığı görülür. Üzerinde kırmızı su ile "Vedud" yazılıdır. Evliyalar ve alimler Vedud Sultan'ın bedenini yıkamak istediler. O anda Terleyen Sütun yönünden, "Merhum yıkanmıştır, derhal defnedin" diye ses duyuldu. Vedud Sultan'ın cenazesi Eminönü tarafından bir kayığa bindirildi. Kayık kendi kendine giderek, Hz. Eyüb'ün yattığı yerin yakınlarında durdu. Tabut, kendiliğinden kayıktan çıkarak oradaki boş bir mezarın başında durdu. Mezardan "Ya Vedud" ses gelince cenaze oraya defnedildi.
Bizi instagram adresimizden takip edebilirsiniz. "@tarihinicinden4" takip etmeyi unutmayın!!!
DİĞER YAZILAR İÇİN AŞAĞADAKİ LİNKLERE TIKLYABİLİRSİNİZ. 
FATİH SULTAN MEHMET HAN YAZISINI OKUMAK İÇİN http://pnd.tl/gsoTQW
7 TEPE İSTANBUL YAZISINI OKUMAK İÇİN http://pnd.tl/StwV0
BİZANS YAZISINI OKUMAK İÇİN http://pnd.tl/hIMX