Bizi instagram adresimizden takip edebilirsiniz. "@tarihinicinden4" takip etmeyi unutmayın!!!
Osmanlı Devleti XVII. yüzyıldan başlayarak bazı sorunlarla karşılaşmaya başlamıştır. Bunlardan ilki Avrupalı devletlerin büyük bir hızla ilerlemeye başlaması Osmanlı Devlet'ini olumsuz etkilemiştir. Rönesans, Reform ve Coğrafi Keşifler Avrupa toplumunu etkilemiş askeri ve bilimsel alanlarda kendini göstermiştir. Savaşlarda yenilgiler almaya başlayan Osmanlı devleti 1699'da imzaladığı Karlofça Antlaşması ile Macaristan, Erdel ve Dalmaçya'yı kaybetmiştir. Osmanlı tarihinde ilk toprak kaybını yaşadığımız antlaşma olan Karlofça'dan sonra 1718 yılında Pasarofça ile toprak kayıpları devam etmiştir. 1774'te Küçük Kaynarca Antlaşması, Rusya donanmasına Boğazları açmıştır. Bu toprak kayıpları ve yenilgiler Avrupa devletlerinin askeri alanda bizi geçtiğini göstermiş ve her ne kadar bu durumu fark eden Osmanlı Devleti çeşitli ıslahat ve batı tarzında askeri yenilikler yapsa da açık bir türlü kapatılamamıştır.
Askeri alanda geri kalma sebeplerimiz ise çoğunlukla Yeniçeri Ocağında meydana gelen bozulmalar olmuştur. Dağılma sürecinin ikinci sebebi olan askerden olmayan ve askerlikten anlamayan kişilerin ocağa alınması, ocağın devlet işlerine sürekli müdahale etmesi ve savaşlarda alınan yenilgiler askeri sistemin değişmesi gerektiğini göstermiştir. 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kapatılmıştır yerine batı tarzında ordu oluşturulmuştur.
Osmanlı Devleti kendi içinde ıslahat ve yeniliklerle ayakta kalmaya çalışırken Fransız İhtilalinin sonuçlarından olan Milliyetçilik akımı yüzünden Balkan ayaklanmalarıyla uğraşmak zorunda kalmıştır. 1804 yılında Sırpların Rus kışkırtmasıyla başlayan ayaklanması, 1829 yılında Edirne Antlaşması ile özerlik kazanmaları, 1878 Berlin Antlaşması ile bağımsızlıklarını kazanmalarıyla son bulmuştur. Aynı şekilde 1821'de Yunanlılarda ayaklanmış 1829 Edirne Antlaşması ile bağımsız olmuşlardır. Bu kadar kısa sürede Balkanlar yaşanılan bu toprak kayıpları Osmanlı Devletinin dağılma sürecini hızlandırmıştır.
Devlet-i Aliyye'nin kuruluşundan beri süre gelen belli yaşa gelen şehzadelerin Sancağa çıkması uygulaması kardeş katlini önlemek için, I. Ahmet zamanında kaldırılmış ve yerine Ekber-Erşed sistemi gelmiştir. Kafes usulüne dönen bu sistem merkezi otoritenin zayıflamasına yol açmıştır. Tahta geçen padişahların yönetim deneyiminin olmaması, kafes usulü ile sarayda hapis hayatı yaşamaları yönetimi zayıflatmıştır.
Yavaş yavaş küçülen Osmanlı devleti Trablusgarp ve Balkan savaşlarında ağır yenilgiler almaya devam etmiştir. Komutanlar arası çekişmeler ve ordunun yeterli donanıma sahip olamaması yenilgileri kaçınılmaz yapmıştır. Tüm bu sebeblere I. Dünya Savaşı eklenince Osmanlı Devleti parçalanmaktan kurtulamamıştır.Bizi instagram adresimizden takip edebilirsiniz. "@tarihinicinden4" takip etmeyi unutmayın!!!
Osmanlı Devleti XVII. yüzyıldan başlayarak bazı sorunlarla karşılaşmaya başlamıştır. Bunlardan ilki Avrupalı devletlerin büyük bir hızla ilerlemeye başlaması Osmanlı Devlet'ini olumsuz etkilemiştir. Rönesans, Reform ve Coğrafi Keşifler Avrupa toplumunu etkilemiş askeri ve bilimsel alanlarda kendini göstermiştir. Savaşlarda yenilgiler almaya başlayan Osmanlı devleti 1699'da imzaladığı Karlofça Antlaşması ile Macaristan, Erdel ve Dalmaçya'yı kaybetmiştir. Osmanlı tarihinde ilk toprak kaybını yaşadığımız antlaşma olan Karlofça'dan sonra 1718 yılında Pasarofça ile toprak kayıpları devam etmiştir. 1774'te Küçük Kaynarca Antlaşması, Rusya donanmasına Boğazları açmıştır. Bu toprak kayıpları ve yenilgiler Avrupa devletlerinin askeri alanda bizi geçtiğini göstermiş ve her ne kadar bu durumu fark eden Osmanlı Devleti çeşitli ıslahat ve batı tarzında askeri yenilikler yapsa da açık bir türlü kapatılamamıştır.
Askeri alanda geri kalma sebeplerimiz ise çoğunlukla Yeniçeri Ocağında meydana gelen bozulmalar olmuştur. Dağılma sürecinin ikinci sebebi olan askerden olmayan ve askerlikten anlamayan kişilerin ocağa alınması, ocağın devlet işlerine sürekli müdahale etmesi ve savaşlarda alınan yenilgiler askeri sistemin değişmesi gerektiğini göstermiştir. 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kapatılmıştır yerine batı tarzında ordu oluşturulmuştur.

Devlet-i Aliyye'nin kuruluşundan beri süre gelen belli yaşa gelen şehzadelerin Sancağa çıkması uygulaması kardeş katlini önlemek için, I. Ahmet zamanında kaldırılmış ve yerine Ekber-Erşed sistemi gelmiştir. Kafes usulüne dönen bu sistem merkezi otoritenin zayıflamasına yol açmıştır. Tahta geçen padişahların yönetim deneyiminin olmaması, kafes usulü ile sarayda hapis hayatı yaşamaları yönetimi zayıflatmıştır.
Yavaş yavaş küçülen Osmanlı devleti Trablusgarp ve Balkan savaşlarında ağır yenilgiler almaya devam etmiştir. Komutanlar arası çekişmeler ve ordunun yeterli donanıma sahip olamaması yenilgileri kaçınılmaz yapmıştır. Tüm bu sebeblere I. Dünya Savaşı eklenince Osmanlı Devleti parçalanmaktan kurtulamamıştır.Bizi instagram adresimizden takip edebilirsiniz. "@tarihinicinden4" takip etmeyi unutmayın!!!